7 Şubat 2011 Pazartesi

ELİF BÜFE

hırkasının üzerindeydi tespihi.
orada öylece terkedilmişti.
giden gitmişti sonra.
tam da zamanında
saat 00.00dı.
tüketim çılgınlığı Alışveriş Merkezlerindeydi.
herzamanki yerdeydi
akrep.
yelkovanın boyu hala uzun.
romanlar bırakmışken sayıların peşini.
sibiryadandı gelen kurtlar.
gidense köpek sanardı o ayrı.
şimdi başka hikayeydi.
söylendi.
ağır düşüyordu.
ayranından sıyrılan küller.
duvara yaslanmıştı düşen.
dibe.
çöken iniyordu.
el sallanıyordu ipin ucundan.
gülümseniyordu dikeni yoktu.
3 bacaklı sandalyedeydi intikam.
istediği şarkıyı dinletemedi.
alınan her ah.
bir abaküstü şimdi
çocukluğun elinde.
tüyleniyordu insan olan.
hayvanın kalbi güzeldi çünkü.
mantıklıydı.
ne güzeldi şimdi
sahilde çay içmek.
sarılmayı beklenmek.ve
sarılmadan gitmek.
kürdancı
dişleri için olmadığını itiraf ediyordu
büyük gün bugündü.
akrep düşüyordu.
Dali ağlıyordu Sal Va Dor.
eritti tüm saatleri ama boşa.
halk beğense de
anlatamıyordu derdini aşikar.
yetmiyordu.
haş iki o
su yu anlatmaya.
odasından kalktı giden.
gelenin tabloları yere astı ve
gitti.
bitti.