17 Mayıs 2015 Pazar

MEVLANANIN PİRESİNE.



Gel bir er doğan
böyle yılmaz şiiri
etme.
kaç etekte döndüysem.
ay döner kuru bir dünya uğruna kaç gece.
Böyle gitme
vurmasın vuslat.
kıldan ince başımı
secdede çaresiz.
Etme
Yalnızlığım.
bir çift el-pençe-divan.
umudum yerçekimine karşı.
Etme
Sarılmasın elalem
nato kafamın  kamburu.
Suskunluğum.
Ya evlenirsen korkum.
Ansız Çarpıntım.
ve kalan tüm ihtiyarlığım.
Gitme
gözleri çocukluğum.
Serseri yıllar.
Kirli cüzdanlar.
Etme
Elleri çıkmaz sokak.
Yoksunluğu buram buram.
Son kalan şıngırtısı cebimde.
delikanlı mutluluğum.
Gitme
Böyle gidilmez.
Sırtımda
bir garip yetimhane kuyusu.
Şimdi nerde büyürüm korkusu.
Hem
Hangi yazar
gider hikayesinden.
ah
Harama bulaşan gözüm
Güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığa da değen
Hırsızlık ettin ya.
başkasına Etme.
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoktu ya şu yalan dünyada
Etmedim
Hakkımı helal.
Sen de etme.

17 Şubat 2013 Pazar





OĞLUMUN ADI GECE

masadaydık bak.
hepi topu
iki sandalyeydik
karşılıklı.
bir sabah geçti yanımızdan
konuştukça
kaç geceydi
sayamadık.
biz
biraz imkansız.
ayrı şehirlerde
iki kişi.
sabah ezanıydık
bir avrupa kentinde.
sen ben yoktu.
biz
yeşilin siyaha karıştığı.
koskoca ormandık.
maymunların tanıştığı.
son sözü eksik
bir ilahiydik
semazenler döndü.
kaldırımdan geçti
ağladı papaz.
sokak koktuk.
koktukça
politakacılar durdu karşıma
korkma
siper oldum.
benim adım
mezar taşı.
sana
dokunamazlar.
zaman ne çabuk bak..
sana geldim
ayaklarım çıplak.
duvarların kabeydi.
döndüm durmadan.
omzumdan döküldü hırkan.
tesbihindim koptum
saçıldım yerlere.
körlerden bir kördüm
oğlumun adı gece.
ve sen
o
kör karanlık,
kimbilir
kaç namazımdın kılamadığım.
bildiğim tüm dualarımdın
korkup da sarıldığım.
nası sevdin sen beni!
ben seni nası sevdim.
tanrı bile kıskandı.

10 Eylül 2012 Pazartesi

LEMURA








CONSTANTINE

arka sokaklarımda ağladı çocuk.gittim.
vicdan kerhanesiydi durak.
durdurdum arabayı.indim.
ben istanbul.
ben en son fatihin orospusu.
yalnızlığı sırtına kambur.
bulaştım çoklarına çokca.
sıyırmadı perçemimi kimse.
düğümlendi boğazımda
bir gemi battı.
seyrettin belki.
taş koydular yoluma
ölümü ben yaydım.
kirlettim nice masumu.
çok sevmişlerdi.
kirlettim.
nice caniyi güldürdüm.
inandılar.
mutluluk var sandılar.
mutluyum sandılar.
sandın.
sen de sandın.
öyle içli ağladın ki kaldırımlarımda çocuk.
nice pezevenk yolladım peşine.
bulamadılar.
seni bana.
beni sana.
yok.o yeri.
dolduramadılar.

25 Ekim 2011 Salı


SENELERİN ÖZETİ.
tablolarını yakıyor ressam,kadının.
and içiyor.geri dönmemek üzere.
aynı gömlek.
aynı şişe hep aynı masa üstünde.
bir winston çekiyor paketinden.
kırıp karıyor,
elleri titrek.
saramıyor kafası baştan sona.
sondan başa kimsenin anlamadığı
hikayeyi duvara anlatıyor.
karanlık.
kadıköydeki karanlık.
öldürüyor martıları.
banyonun ışığını yakıyor kadın.
elinden düşen zıvanaya basıyor.
yanıyor ayağı.içi.
aynaya bakıyor.
elinin tersiyle siliyor
kanayan burnunu.
eldivenlerini yakıyor şair,ressamın.
nesi varsa atıyor camdan.
bir camel çekiyor paketinden.
kırıp karıyor,
elleri titrek.
saramıyor.
gönlü dayanmıyor baştan sona.
sondan başa.
yırtıp atıyor şiirleri yere.
kimsenin anlamadığı
hikayeyi
sabaha karşı
çorbacısına anlatıyor.
aynı ceket.
aynı hesap hep aynı masa üstünde.
yürüyor cihangirden.
karanlık.
gemideki karanlık.
öldürüyor kendini.

12 Eylül 2011 Pazartesi

CV



YENİ SEVGİLİYE CV.

şimdi kırılmaya yüz tutmuş sandalye gibi salonun ortasında
yine vazgeçiyorum tırnaklarımı kesmekten.
bu sefer tutunup kalmak geçiyor aklımdan
güzel düşünüyorum.
toprakta düşürüyorum izimi.
kimbilir içli bir cumartesi,
ölüm sanarlar rengimi
sana benzer ağzım burnum.
aynı tat kalır dilimizde
yorgun düşülen her başucunda
üstümüz açıldığında örtülür belki
ellerimiz kirli gitmez telefona
hal hatırdan öte..
olur ya sen rüyanda görüp arayıverirsin
randevunun ortasında
kalkar giderim
sebepsiz..
ve bir okadar da
hesabı ödemeden.
ardımdan
gizem kalır adım.
elimde tanıdık şişeler
gülümser dururum istiklalin ortasında
yalpalarken asmalıya inesim gelir.
tünel aşk kokar gözlerim ferfecir..
hatıran gelir durmaz gider.
bir yaprak daha kopuverir.
harfler anlatamazken seni
alice gelir belki harikalar diyarından.
yolun birinde karşılaşır.
gülümseriz.
sarılırız.
sımsıkı sarılır..
sarılırız işte!
gerisi yalnızlık
gerisi sırtındaki fermuarı kendin kapama olgusu.
bak heryer su.

31 Temmuz 2011 Pazar

DİNAZORLAR İYİKİ DONDU.






Havlunu kokladım.
Koltuğumun köşesinde.gördüm çikolatanın çöpünü..
Biliyorum..
Biz de böyle tüketildik.
Baş köşe sandığımız o koltukta unutulduk hep..
Eridik bazen..
Eridim.
Bazen alıştık..
İçimize filler geldi.
Ve uzunca oturdular..
Ona da alıştık..
İnsanlar anlayamadı.
Şişelerce konuştum sana..
Alkollerce özledim.
Söndürmeden tuttum dumanını içimde.
Çarptı.
Böldü.toplayamadan eksiltti..
Çarşafı elime her alışımda,
İnatla sardı şarkıyı sona 
Din-dir-medi.
Sesinin çaldığı duvarlarda hamamböceği gibi çoğalttı hep..
İsteme.
İstesem de bölünemem.
Alışmam daha fazla..
ÖLÜM gibi severim..

8 Temmuz 2011 Cuma

HİÇLİK.



YOKKEN

çoğu zaman kimsesizdi dizlerim.
çocukken de yara doluydu.
geçmedi.
park sandım sallandıkça hayat.
salıncak kurmadım.
gondollara koştum.
kapılar
gıcırdadı.
dişlerim.
kadehimi ters çevirip oturdum
ziyafet masalara.
sek içtim suyu dahi sensiz.
zil çaldı.
ben açtım.
yoktum evde.
park sandım sallandıkça hayat.
çocukları aradım.
betondan villalar yaptıkça onlar.
kumlara soktum ayaklarımı
ısınır sandım.
yağmur yağdı.
ve ben hiç düşünmeden
söyledim
adını.
adını söyleyemediğim anlar geldi.
herkesi
bozdu suskunluğum.
harfin bile gelmedi yatıya.
kafam güzeldi.
güzeldi hep sensiz.
sadece kafam..
sadece sen.
bak yine küfredicem.

7 Şubat 2011 Pazartesi

ELİF BÜFE

hırkasının üzerindeydi tespihi.
orada öylece terkedilmişti.
giden gitmişti sonra.
tam da zamanında
saat 00.00dı.
tüketim çılgınlığı Alışveriş Merkezlerindeydi.
herzamanki yerdeydi
akrep.
yelkovanın boyu hala uzun.
romanlar bırakmışken sayıların peşini.
sibiryadandı gelen kurtlar.
gidense köpek sanardı o ayrı.
şimdi başka hikayeydi.
söylendi.
ağır düşüyordu.
ayranından sıyrılan küller.
duvara yaslanmıştı düşen.
dibe.
çöken iniyordu.
el sallanıyordu ipin ucundan.
gülümseniyordu dikeni yoktu.
3 bacaklı sandalyedeydi intikam.
istediği şarkıyı dinletemedi.
alınan her ah.
bir abaküstü şimdi
çocukluğun elinde.
tüyleniyordu insan olan.
hayvanın kalbi güzeldi çünkü.
mantıklıydı.
ne güzeldi şimdi
sahilde çay içmek.
sarılmayı beklenmek.ve
sarılmadan gitmek.
kürdancı
dişleri için olmadığını itiraf ediyordu
büyük gün bugündü.
akrep düşüyordu.
Dali ağlıyordu Sal Va Dor.
eritti tüm saatleri ama boşa.
halk beğense de
anlatamıyordu derdini aşikar.
yetmiyordu.
haş iki o
su yu anlatmaya.
odasından kalktı giden.
gelenin tabloları yere astı ve
gitti.
bitti.

9 Temmuz 2010 Cuma

CİHANGİR



kapatamadı küllükler.

yine yedi sokaklar külleri.

bu gece de lüx aşçıyım.

bu gece de kaldırımın berberi.

acep babam mı dedi.

kim dedi bilmem.

bu.

hayat dediğin.

tek şişelik bir şarapmış.

yıllanmasını beklermişsin.

yazık!

tek icadı zamanmış insanlığın.

adeti buymuş

mutluluk dediğin çıtır çerezin.

oysa

görülen her tirbüşonda takılıp düşmeliydi

insan dediğin.

filozoflar boşuna dememiş.

bekletil-sen de beklet-sen de

her şarap ekşiydi,günaydın.

en iyisi bunları sen

boşver.

bir kere de boş ver arkadaş!

maksat adet yerini bulsun.

daha pek bir sonsun.

açıp perdeni tapsana!

çıktık mısır tarlasına.

aldık ele mikrofonu

ölüm dedik bak

imkansızı ne güzel hissettik.

bir pamuk da biz tıktık.

o handikabın deliğe.

yorgun kaldı adı,tek bacaklı herifin.

açılmadı memeler bir deniz akşamı.

tıkalı kaldı sandık.

sorsana

çilingiri kaçkez kendimiz sandık?